30.8.09

özgün'ün de dediği üzre; here we go

Çakralarımı en son açtığımda lisedeydik. Seninse esra cengiz tavırların mistik bir gücün en büyük habercileriydiler. Fiillere eklediğim üçüncü çoğul ekleri dahi sana değil de güce olan aşkımın en büyük indikatörü kimilerince. Babamdan aldığım bu “en”li öğeleri diğerlerinden değerli belleme hastalığım başıma büyük belalar açabilir ilerde. Henüz hayatımın karmaşıklık bağlamında başka birçoğuyla yarışamayacağını düşünürsek “en”li herhangi bir şeyin sadece x ekseni değerinin bana keyif veriyor olması doğal. Yeni insanlarla bağıra bağıra tanışmak dışında ekosisteme çok da bir şey katmadığını düşünürsek y’deki eksiler için kaygılanma işini sana bırakmak en güzeli. “en sevmediğim huy”, “en sinir olduğum hareket” gibi babam menşeli cümleler kadar ileri gidemesem de henüz, modern reklamlardan kolpaladığım ve bir ömür üzerinden iddialarla hedefe ulaşan birkaç cümle kurabilirim gibime geliyor. Ve beni tanıyan her hangi bir insan, “cüneyt normalde de böyle konuşuyor ki.” diyebilir en azından. Çok fazla soru işareti kullanmamamı bilogun takipçileri konusundaki kaygılarıma bağlayanlar olacaktır, bense cevabından emin olduğum şeyleri sormamanın kutsallığına inanmakla yetiniyorum. Yarışmanın soru-cevap kısmını geçeli çok oldu, üzgünüm.

Çarpıcı sonları sevmeyenemiz yoktur, kendimde de bu hakkı görüyorum: Ense uzatmadığım risk alamayacağım anlamına gelmez.

30AĞUSTOSZAFERBAYRAMI