15.8.09

besleme

Mutfağa gidince annemin dizinin dibinde duran ve birazdan dolmalara kapak olacak bir tabak dolusu şirin mi şirin domates gözüme ilişti. Çok değil birkaç gün önce arkadaşlarla hazırladığımız kahvaltıda gündeme bomba gibi düşen ve şimdi tekrar canlanan “çok domatesin kısır yaptığı” kulaktan dogması bir an için beni gerdiyse de nefsime hakim olamadım. “Anne çok tatlı duruyorlar o kapak niyetine kestiğin domatesler ;))))” diye ünledim (evde smiley konusunda çok bonkörümdür). Güya böylelikle annem her zaman yaptığı gibi “Al ye oğluşum, ben yenisini keserim.” diyecekti (benim annem hiç oğluşum demez). Oysa başladı kapaksız dolma yapan komşularla ilgili bir yaşanmışlığını (anıdan daha duygusal, kabul edelim) benimle paylaşmaya. Sonra ortalıkta bir değil iki tencere olduğunu farkettim, çıkışacak oldum, benden önce davrandı. “Size ayrı tencerede yapıyorum.” dedi. Son günlerde çokça gündeme geliyor henüz çocuk sayılabileceğim ihtimali, ona bağladım hemen, “Vayt be, su içerken canımıza okuduğunuz yetmezmiş gibi.” dedim, içerden küçük kardeşimin “Piiiy!” dediğini duyacak oldum (valla ben öğretmedim) ki annem “Yok oğlum ondan değil. Deden etsiz yemiyor, siz de etli yemiyorsunuz.” dedi (dedem ve babaannem bizde). Dedemlere zamana meydan okuyan sebeplerden ötürü atarlıyım zaten ama böyle artık klişeleşmiş sebeplerle de çıkışayım istemiyorum, dolma mevzuu iyi fırsattı yani. “Ne demekmiş o yaa? Nasıl etsiz yemezmiş? Gerçi ben de etli yemiyorum, 'neresinden bakarsan insan işte' annecim :s” şeklinde içinde alıntıları olan, atarlı desen atarlı değil bir cümle kurdum (bu arada farkettinse bugün bizim evde smileyleri anma ve kullanma günü). Kendi kendime cevap verdiğim için de mutfaktan çıktım haliyle, annem konuşmaya devam etti ama sonuçta anneler her şeye bi şey söylerler. Bir buçuk saat önce falan annemle markete gideceğim konusunda konsensusa varmıştık. Giderkene kuzenime uğradım, 24yaşında bir kadının kahve yapamayışına tanık oldum (çocuk görülme olayında gereksiz geriliyormuşum). Sonra yolda yürürken babamın “en sevmediğim şey” konseptinin kökünü taa “Hayatta en hakiki mürşittir.”lere kadar bağlayayazdım. “Ben bunu biloga yazarım”a geldi konu, “E hacı sen de hiç sosyal mesaj vermiyorsun ama ayıp oluyo yani!” diye çıkışacak oldum, “Hop!” dedi biri, “Yukarda dolma mevzunda kendi kendini göt ederek empati tarihinde emsali görülmemiş bir şeye imza atan sen değil misin?” diye de ekleyecek oldu, ses etmedim.

Hiç yorum yok: