25.1.09

we were on a break!!

Friends izleyenlerin rahatlıkla hatırlayacağı bu repliği durgunluk dönemime uygun gördüm ben de.aslında blog adını yaşadığım bu dönem bünyem itibariyleyse bir rönesansa bir silkinip kendine gelişe tekabül ediyor.uzatmadan orda burada soranlar için dönemi özetlemek gerekirse;

(Okumam bu kadar uzun yazıyı diyenlere de hak veriyor, ana fikirleri bodluyorum, renkliyorum.)
  • İstanbula geliş amaçlarımdan ilki olan sunumlar silsilesi çok iyi geçti.bu lafım ralphlexy’e Ahmet-nazan-ben beklenenden iyi bir üçlü yaptık iddialıyım.sonra ilk sunum yaptığımız unilever’i çok beğendim, kariyer planlarım arasında.mesela yıllar sonra iş başvurusunda ne zaman unileverde çalışmaya karar verdiniz dediklerinde bu yazıyı gösterip ahaa bu adamda creative skilller almış başını gidiyor da dedirtebilirim.aygaz da tavrı itibariyle iyiydiyse bile beni baştan çıkarmak için daha yapcak çok işleri var.avea ise bir faciaydı ama suçu tam olarak kendimde değil de emrahı da işin içine sokup güzelim formatın içine eden emre’ye atıyorum evet.

  • İstiklal’de yaşanan şu 6kişinin yaralandığı cam düşme olayında o binanın en alt katında yemek yiyorduk Ahmet ve nazanla, ve ben birkaç dk önce çıkmayı önermiştim onlara da sarkmıştı bu olay.o kişilerin başına gelenin olayın benim başıma gelmesinden ne az ne de çok kötü olduğunu bilsem de o gün orada ben olmadığım için şükrettim.belki birkaç saatliğine de olsa kendime birkaç güzel soru sordum.

  • Mellöyle görüşecek olmamın heyecanını paylaştığım ve blogumdan haberdar olan çoğu kimsenin ki bu neredeyse herkes oluyor, merakını gidermek adına buradan kısaca söylemek istediğim mellöyle tanışmak çok saçma bulduğum şu ölmeden önce yapılması gereken 100 şey listesine adını altın harflerle yazdırabilecek bir şey. yani evet görüştük ve beklediğimden çok daha iyi geçti.evet mellö süper evet.

  • Euphyle ders çalışma planları hayal oldu.kendisiyle zaten hiç uyuşmayan zaman dilimlerimiz var, ve o kendisine ayrılan süreleri genellikle facebook, flickr gibisinden sitelerde bazı şahıslara ait fotoğraflara haddinden fazla şaşırmakla harcıyor.

  • Friendste 6.sezondayım ve biliyorum sonu yok bu aşkın.phoebe’ye olan hayranlığımın ne kadar da ileri görüşlü bir harekat olduğunu son birkaç bölümde artık tavan yapan performansı neredeyse bazı bölümleri taşıyor olması gibi yaşanmışlıklardan anlıyorum.

  • An itibariyle Fenerbahçe-Trabzon maçı var ve euphy netten izliyor.benim de göz ucuyla takip ettiğim kadarıyla şunu diyebilirimki: Selçuk inan, türk gibi yaşayıp brezilyalı gibi düşünmek hangi kitaba sığar ha?

  • Sonra şey, sanki bu ay eve vardığımda cebimde beklediğimden çok param olucak.öte yandan biliyorumki daha önce böyle diyalogları mely’le çok sık yaşadığımızın akabinde parasız son buluyordu süreç.eğer gerçekten birikimlerime güvenirsem önümüzdeki dönemde bunları değerlendirebileceğim üç alan var; iphone, fotoğraf makinası veyahut erasmus.ve sanıyorumki ilk ikisindense üçüncüsünü düşünmek kısa vadede en mantıklısı.

    Söylüyceklerim şimdilik bunlar.önericeğim tek şey de friends izleyin arkadaşlar.bunu yapın.

4 yorum:

oksan dedi ki...

Mektubun geldi bugün de beybi,okudum,kısmetse yanıtlayacam.Teşekkür ederim len o senin süperliğinden.Gel yine kadıköye görüşelim.Ayrıca sana mesaj attım,ne cevap yazmıyosun.

cündebaz dedi ki...

kadıköye gelcem.mektup attığında da haber ver çünkü okula atçan mektubu ve orta yerde toplanıyo mektuplar, biri heves edip alsa şaşırmam.bi de msj attım sana.kontürü yanımda yükledin, cevap vermezsen bittin.

a dying wish dedi ki...

aman şu cam faciyasından dolayı büyük geçmişler olsun, şans işte "dün gitti, yarın daha gelmedi" olabiliyor insan her an.

bu arada mimlendin jön-inno

cündebaz dedi ki...

sağolasın ölüadamındileği (: