1.3.11

Atum

Yolda yürürken kalçalardaki kuru kulaklıktaki müziğe endekslediğimi düşünürsek ekonomi olarak güllük gülistanlık bir dönemden geçiyoruz, vücut ülkesinin muhtelif semtlerinde vatandaşlarımız refah içinde yüzüyor. Summer ile ilişkisinin şahikasındaki Tom gibiyim, hâletiruhiyemi en iyi bir anda coşan göletler, sokağın geri kalanıyla teklifsiz edilen danslar, arka planda çalan You Make My Dreams'ler anlatıyor. Güneş içimizi Ankara'dakinden daha çok ısıtıyor, aylık onbeş avro gibi cüzi bir rakamla limitsiz metroya binmek bilmemkaç liraya Kızılay'da binip Akköprü'de inmekten daha çok keyif veriyor. Tat vermeyen Galatasaray performansını geride bırakıp yarın akşamki Benfica-Sporting maçına odaklanmak, biletime bakıp iç çekmek pek fazla kabiliyet istemiyor. Ama en tadına doyulmayanı özellikle meçhul bir tarihteki misal Kenan Doğulu konserine kıyasla 7 Mart'ta Campo Pequeno'da vuku bulacak Gogol Bordello konseri, onun cüzdanımda Benfica'nınkiyle beraber kardeş kardeş uyuyan bileti. Lizbon'da gelişmeler bunlar, dünyanın o ucunda olanlar kısa vadede ilgimi çekmiyor. Ukalalık ile bıkkınlık arasındaki ince çizgiden sesleniyorum: "Kural basit, hatırlatırım: geçmişe mazi derler."

3 yorum:

sylph dedi ki...

geçmişten sesleniyorumm: burası kürkçü dükkanıı tadını çıkar geri döneceksin çünkü elbet bir gün! hem özlerler özlersin:)

sylph dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
cündebaz dedi ki...

diloyt istisnanın kaideyle imtihanı diye bir şey var literatürde, ilk uçağa atla gel de hasret giderelim :)