28.10.10

justification of effort

Ben bu hissi çok iyi biliyorum da meselenin “size nasıl anlatsam”ındayım. Liseden beri bu böyle, kafamı hangi tarafa çevirsem (bende exorcist kafası var) ne istediğini bilen bir insan, bir ben mi defoluyum yani nedir?

Liseye gidişimi bilirim, ilçenin en iyi okuluna gidebiliyordum ama evin karşısındaki liseyi yazmıştım sırf üşengeçliğimden, annemlere de “evde durumlar kötü uzağa gidip size yük olmayayım.” cinsinden bir bahane, annemin gözler de durur mu hemen gözpınarı köyü. Hadi diyelim lisede geç gelen saadet partisi kararımı bı nebze makul kıldı, ve fakat en yakın arkadaşlarım eşit ağırlık seçti diye müdür yardımcısına "şuradan da bi TM alır mısınız" deyişim? Sizden yana kafam rahat, bir ihtimal kendi abesliklerinizden hareketle bana ses çıkarmazsanız, ama benim lisenin daha başlarında küçük kafalılığımla “Tekstil mühendisliği okuyacağım.” diye ortalıkta dolaşmam hiçbir yerde olmasa ahiret mülakatında önüme gelir. Gelmeli de...

Olur ya kararsızlığımdan eşit ağırlık seçmemi de mazur görürüz, ama yetmezmiş gibi son sene başka bir okula en az Keita'nin Katar'a gitmesi kadar ani bir şekilde transferim ve sonra da mütemadi olmak kaydıyla mızmam? O da mı az farkla aut? Üç korner? Bi penaltı? Peki, sustum...

(Son bi soru: Acaba Keita da pişman mıdır haaakem bey?)

Bunlardan sonra da ÖSS, iktisat, academic track, matematik yandalı gibi şaibeli kararlarım geliyor, lakin uzun yazının reytingi yavan olur diye teğet geçiyorum.

İyisi mı baştaki his ve senedine geleyim de suni flaşbek olsun, bloga bir nebze renk gelsin. Öyle insan var ki leb desen sana planlarını "yaz tatilinde ne yaptım?" kompozisyonu gibi şakır şakır yazar. Öylesi var ki uzakta bir yeri gözüne kestirmiş, gözlerini de kısmış ama benim gibi miyopluğundan da değil halis muhlis “sağa sola baksam israf olur.” niyetiyle, nasıl içim gidiyor böylesini görünce. Ufacık bi şey yakalasam açıklamalarında diyorum, minicik bir samimiyetsizlik, onun peşine takılıp
istediğinin o olmadığına ikna etmek için ne gerekirse yapacağım. Öylesine bir kıskançlık ki bu anlatamam. Bi saniye ya, nasıl anlatamam? E o zaman? Bastan beri lafı buna mı getiriyorum yani? Anlatamazmışım...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bir yer var biliyorum; her şeyi söylemek mümkün; epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; anlatamıyorum.

cündebaz dedi ki...

sana da oluyo mu aynısı? canımız sağolsun be atam.