Bizim okulun kütüphanesinin geçen ayki anlatı yarışmasını
gözüme kestirmiştim. Kafamdaki haliyle çok güzel bir öyküm vardı. Dizilişleriyle
bana hep “safları sık ve düzgün” tutulmuş Cuma namazlarını hatırlatan
büyüklü küçüklü kitapların arasından Kürk Mantolu Madonna’nın, sırtında bir el gezindi
miydi hissettiklerinin, bugüne kadar kimlerin Raif Efendi kimlerin Maria Puder
olduğunun, Raif bu kadar tek ve kendiyken ona benzediğini sanan herkesin nasıl
da aynı olduğunun hikâyesini yazacaktım. Yazmıştım da, kafamda… O yüzden birileri geldi birileri gitti, amenna, ama hakikaten bana kaçırttıkları?
Bir yandan da havalar ısınıyor, yeni insanlar tanınıyor ve
çoğu seviliyor. O yüzden iyi ki vaktimizi daha fazla çaldırmamış, bir daha
alıkoyulmamış ve iyi ki unutmuşuz diyorum. Saudades
çok güzel dursa da insanın üzerinde, Adeus
demeyi de bilmeli.